Burun estetiği operasyonları hem kişilerin sağlığı hem de, görsel tatmin bakımından günümüzde en çok tercih edilen ameliyatlardandır. Genelde estetik kaygılar nedeniyle yapılan bu operasyonların şekil bozukluklarını giderdiği unutulmamalıdır. Aynı zamanda burun estetiği ameliyatlarıyla nefes alma sorunları da ortadan kaldırılabilir. Öte yandan pek çok kişi açık ve kapalı burun estetiği arasındaki farkları merak etmektedir. Yazımızın devamında açık ve kapalı rinoplasti farkları nelerdir sorusunun yanıtlarına tüm detaylarıyla ulaşabilirsiniz.
Hangi Burun Estetiği Türü Tercih Edilmeli?
Burun estetiği operasyonlarından açık veya kapalı olanının tercih edilmesinde birçok kriter rol oynamaktadır. Daha önceden belirlenemeyen bu duruma sadece işlemi gerçekleştirecek cerrah karar verebilir. Hastanın kullandığı ilaçlar, hastalık öyküsü, kronik rahatsızlıkları ve daha önceden geçirilen hastalıklar, açık veya kapalı rinoplasti tercihinde önemlidir.
Her iki operasyon türünde de kanın daha az akması adına özel ilaçlar enjekte edilir. İşlemden sonra doktorun tavsiyelerine uyulmalıdır. Özellikle de sigara tüketimi sonlandırılmalı ve kan sulandırıcı ilaçlara bir müddet ara verilmelidir. Kapalı veya açık burun operasyonları sonuç itibariyle hastalara her anlamda avantaj sağlamaktadır.
Açık ve Kapalı Burun Estetiği Arasındaki Farklar
Açık burun estetiği ameliyatı, burun deliklerinin hemen alt kısmından atılan kesilerle başlamaktadır. Bu kısım açıldığında cerrah tarafından operasyon alanı daha net görülmekte ve kapsamlı bir müdahale yapılmaktadır. Ayrıca kemik ve kıkırdak için uygulanan işlemler, kapalı rinoplasti ile benzerlik göstermektedir.
Açık burun estetiği daha çok ileri düzeyde deformasyon yaşayan hastalarda uygulanır. Çünkü cerrah daha net ve iyi bir görüş açısı yakalayarak başarılı bir şekilde operasyonu tamamlar. Ayrıca açık burun estetiğinin dezavantajı, iyileşme sürecinin uzun olmasıdır. Bunun nedeni de derideki kesilerin geç iyileşmesinden kaynaklanır. Son olarak açık burun estetiğinden sonra burun ucunda bir süre devam eden ancak geçici olan morluk ve ödemler, estetik açıdan kaygılara neden olabilir.
Kapalı burun estetiği ameliyatında kesiler burun deliklerinin alt kısmından atılmaz. Sadece burun deliklerinin içinden yapılan bir ameliyat olan kapalı rinoplastide; cerrahın görüş açısı az olsa da, mikro kameralardan faydalanarak başarılı sonuçlar elde edilebilir. Bu uygulamanın en önemli avantajı, dışarıdan bakıldığında estetik kaygıların oluşmamasıdır. Yani burunda herhangi bir iz ya da dikiş yoktur. Açık rinoplastiye göre iyileşme süreci çok kısa olmakla beraber yine işlemi gerçekleştiren cerrahın tüm önerilerine uyulmalıdır.